..:: Mavi KedeR ::..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
..:: Mavi KedeR ::..

Mavi Keder & Mavi Gece
 
AnasayfaAnasayfa  Portal GirişPortal Giriş  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Hamilelikte Doğum Sonrası Ve Doğum Öncesi Psikoloji

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
qüLdén
Üye

Üye
qüLdén


Kadın
Başarı Puanı Başarı Puanı : 15

Hamilelikte Doğum Sonrası Ve Doğum Öncesi Psikoloji Empty
MesajKonu: Hamilelikte Doğum Sonrası Ve Doğum Öncesi Psikoloji   Hamilelikte Doğum Sonrası Ve Doğum Öncesi Psikoloji Empty31/10/2008, 2:56 pm

Doğum Öncesi Psikoloji

Hamilelik her kadının hayatında bir dönüm noktası. Hamile olduğunu öğrenen her kadın yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde yaşanan fiziksel değişikliklerin yanında bir de psikolojik değişiklikler ekleniyor. Bütün duyguları aynı anda yaşayan anne adayı, kendine destek arıyor.

Bu dönemde tüm duyguların bir arada yaşanması son derece normaldir. Çünkü anne hem hamileliği hem de kendini keşfetmeye başlamıştır. Kendini farklı ve değişen bir bedende gözlemlerken, hamileliğin getirdiği fiziksel sorunları yaşarken, bir taraftan da bebekle ilgili aklında oluşan bir çok soruyla da baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda annenin yapması gereken tek şey; hamilelik durumunu kabullenip, tüm bu yaşanan duyguların bu döneme has olduğunu düşünmesidir. Ayrıca, bebeğin içerde kendisine bağlı yaşadığını hissetmeli, arkasına yaslanarak bunun keyfini çıkartmalıdır.

İnsanlar bilmedikleri konularda daha çok telaşlanır, acemilik çeker ve sorun yaşarlar. Bu nedenle hamilelikte ilk adım yeterli bilgi edinme olmalıdır. Bilgiyi doğru kaynaktan almak kadar bilginin veriliş tarzı da önemlidir. Kontrolü kaybetmemek ve daha az sorun yaşamak için, mutlaka annenin rahat edeceği bir doktorla bu dönemi geçirmesi en iyi seçimdir. Çünkü anne adayı dokuz ay boyunca, fiziksel değişimin getirdiği rahatsızlıkların yanında, endişe, korku, telaş, kaygı ve huzursuzluğu da yaşamaktadır.

Doktor dışında, daha çok bilgi alabileceği kitaplardan, internetten ve hamilelik kurslarından da faydalanabilir. Böylece daha fazla bilginin verdiği güç ve bilinçlilikle daha az telaş ve acemilik yaşanacaktır. Anne adayı, hamilelikte yaşadığı psikolojik problemler haricinde, doğum konusundaki olumsuz düşüncelerini de bu şekilde aydınlığa kavuşturabilir.

Fiziksel olarak yaşanılan her türlü rahatsızlıklar ve problemler anneyi hamilelikten soğutmamalı, doğacak bebeğin mutluluğu ve bu problemlerin kısa süre sonra biteceği düşünülmelidir. Bebeğe iyi bir anne olup olamama kaygısı, iyi bir gelecek verememe korkusu, sağlıklı bir doğum gerçekleştirememe endişesi annenin aklını sürekli meşgul edecektir. Oysa bu düşünceleri uykularını kaçıracak kadar büyütmek yersizdir. Çünkü, doğum sonrasında bebeğini kucağına alan annenin düşünceleri tamamen değişecek, ona dokunmanın verdiği heyecanla bu endişeler silinecektir.

Anne adayının eşi ve ailesi ile olan ilişkisi de bu dönemde çok büyük rol oynamaktadır. Dolayısıyla yeni anne korkularını, kaygılarını, sorunlarını özellikle eşi ile paylaşmalıdır. Anne ve baba, ebeveyn olma sorumluluklarını birlikte üzerlerine almalıdırlar. Eşinin bu desteği ile anne duygusal olarak beslenir ve kendine güven duyar hale gelir. Annenin sağlıklı psikolojik durumu, bebeği de olumlu yönde etkileyecektir. Eş desteğinin yanında aile ve arkadaş desteği de önemlidir. Bazı problemleri eş yerine, bir anne ya da hamilelik konusunda deneyimli bir arkadaş yardımı ile çözmek daha kolay olabilmektedir.

Sağlıklı çocuk yetiştirmek hamilelik döneminde başlayan bir süreçtir. Anne adayı kendi duygularını doğru tanıdıkça, bebeğine daha sağlıklı bir anne modeli oluşturacaktır. Eğer duygularını tanımaktan kaçınır, onları görmezden gelirse, destek almaz ise gerginlik ve stres dolu bir dönem yaşanması ve bunun bebeği de etkilemesi kaçınılmaz olacaktır.

Anne tüm bu duyguları yaşarken biraz daha sakinleşmek için, basit bir spor ya da bir hobi ile uğraşabilir. Bunlar; yüzme, yürüyüş, resim yapma, boncuklarla uğraşma, dikiş dikme, yeni yemek tarifleri deneme gibi uğraşlar olabilir. Eğer çalışıyorsa ve sağlıklı bir hamilelik geçiriyorsa iş yerine doktor kontrolünde devam edebilir. Bu şekilde kendini meşgul ederek, hamilelik endişeleri ile daha az yüz yüze gelecek ve daha az kaygı duyacaktır. Önemli olan dokuz ay süresince, stresten uzak, sakin ve huzurlu günler yaşamaktır.

Hamile olmasalar bile kadınların bakımlı olma çabaları onları rahatlatmakta ve psikolojilerini olumlu yönde etkilemektedir. Dolayısıyla, anne adayları kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından; el-ayak bakımı, saç şekillerinde değişiklik, bir kaç giysi ve aksesuvar alışverişi, farklı renkte makyaj malzemeleri ile kendilerini olumlu yönde motive edebilirler. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, yapılan bakım uygulamalarının hijyen ve sağlıklı ürünler çerçevesinde olmasıdır. Bunların haricinde; düzenli uyuma, dengeli beslenme, arada ılık duş alma ve masaj yaptırma gibi şeyler de hamilelik dönemini rahat geçirmek için gözardı edilmemelidir.

Özetle, bilinmesi gereken tek şey; hamile bir kadının çok hassas olduğudur. Üzerinde durulmaması gereken çok basit bir konuyu büyütebilir, küçük bir olayda saatlerce gözyaşı dökebilir, olmadık şeylere sinirlenebilirler. Hamile anne bunun her ne kadar farkında olsa da, kendini tutamadığı da ayrı bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki; hamilelik, doğum ve arkasından gelen annelik, her kadının yaşamak isteyeceği ve bilinçli bir şekilde yaklaşılırsa, büyük mutlulukları beraberinde getiren, kadınlara verilmiş en güzel armağandır.

Doğum Sonrası Psikoloji

Doğum öncesi hamilelik döneminde anne fiziksel ve ruhsal bir çok değişim yaşadığı gibi, doğum sonrası da daha farklı değişimler yaşar. Bu değişimler kendini; hormonal, duygusal, fiziksel ve psikolojik olarak kendini gösterir. Anne artık bebeği ile başbaşadır ve ikisi de alışık olmadıkları bir yaşam içinde birbirleri ile iletişim kurmaya çabalarlar.


Doğumdan sonraki günlerde anne bebeğine kavuşmanın verdiği mutluluğu yaşasa da; doğumun verdiği ağrılar, stresli ve uykusuz acemilik günleri, anneye zor anlar yaşatmaktadır. Bütün bunların yanında, 'acaba nasıl başedeceğim?' endişeleri duyarak, iyi bir anne olup olmayacağı saplantılarını yaşamaya başlar.

Doğumdan sonra annede yaşanan rahatsızlıklar genelde, melankoli, depresyon ve psikoz olarak yaşanır. Bütün bu rahatsızlıklarda annenin çevresindeki kişilerden destek görmesi bu durumu atlatabilmesi için çok önemlidir. Doğum sonrası problem yaşayan kadınların çoğu, bu durumdan utanırlar ve sıkıntılarını başkalarından saklamaya çalışırlar.

Doğum Sonrası Melankoli

Kadınların çoğunluğunda görülen bu durum aslında normaldir. Doğumun bir parçası olarak düşünülebilir. İlk haftalarda yaşanan melankoli, bir kaç hafta sonra kendiliğinden kaybolur. Burada annenin ailesinden ve çevresinden aldığı destekle duruma çabuk alışması, melankolinin daha çabuk atlatılmasını sağlamaktadır.

Melankoli belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Uykusuzluk
Halsizlik
Başağrıları
Aşırı duygusallık
Ağlama krizleri
Asabiyet
Dikkat eksikliği
İştahsızlık

Doğum Sonrası Depresyon

Yeni doğum yapmış kadınların bir kısmında görülen bu durum, melankoliden daha ciddidir ve süresi çok daha uzun sürmektedir. Hormonal değişikliklerin neden olduğu düşünülen bu depresyon genelde doğumdan sonraki ilk haftalarda kendini gösterir. Yaşanan hormonal değişikliklerin yanına; aile anlaşmazlıkları, ekonomik problemler, bebeğe karşı aşırı sorumluluk dugusu, ilk anneliğin verdiği aşırı heyecan ve stres, daha az bilgiye sahip olma, genç yaşta anne olma gibi olayların da katkısıyla depresyon daha çok yaşanmaktadır. Tedavide psikoterapi ve antidepresan ilaçlar fayda gösterirken, emziren anneler de ise ilaç kullanımı mutlaka kadın doğum doktorları ile değerlendirilmelidir. Tedavi sonrası en geç 1 yıl içinde iyleşme gözlemlenmektedir.

İnsanlar genelde doğum sonrası depresyonunu anlamakta zorluk çekerler. Bu çok büyük değişikliklerin olduğu bir zamanda ortaya çıkar ve yeni anne olanlar neyin normal olduğunu veya ne beklemeleri gerektiğini bilemezler. Sorun yavaş yavaş büyüyebilir ve genelde anneler doğum sonrası depresyonunu yaşadıklarını anlamakta zorluk çekip, sorunun kendi eksikliklerinden kaynaklandığını düşünebilirler.

Depresyon belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Mutsuz ve çaresiz hissetme
Aşırı ağlama ya da hiç ağlayamama
İsteksizlik ve halsizlik
Sinirlilik
Uyku bozuklukları
Bebeğe karşı ilgisizlik
Kendini değersiz hissetme
Sürekli gergin ve panik olma
Suçluluk hissetme
Cinsel ilişkiden soğuma
Yerinde duramama ve rahatlayamama
İştahta azalma
Bebek ile ilgili aşırı endişe duyma
Sürekli kendini eleştirme
Net olmayan düşünceler
İnsanlardan uzaklaşma
Eve ya da odaya kapanma
Kontrolü kaybetme
Ölüm ve intihar düşünceleri

Doğum Sonrası Psikoz

Annenin doğumdan sonra yaşadığı en ciddi psikolojik rahatsızlıktır. Çok nadir rastlansa da, ciddi ruh hali ve davranış bozuklukları şeklinde, aniden ortaya çıkar. Doğum sonrası psikozu geçiren kadınlar, çok fazla gergin olurlar, kafaları çok karışıktır ve genelde kendileri ve bebekleri ile ilgili çok rahatsızlık veren inanışları vardır. Melankoli ve depresyon belirtilerinin haricinde, ciddi halüsinasyonlar (gerçek olmayan şeyler görmek ve duymak) ya da hezeyanlar (gerçek olmayan şeylere inanma) yaşayabilirler.

Anne bütün düşüncelerini bebek üzerine odaklayabilir ve bu durumda aşırı koruyucu takıntılar geliştirebilir. İleri derecedeki depresyonlarda görüldüğü gibi, intihar düşünceleri ve girişimleri olabilir.

Doğum sonrası psikozu yaşayan anneler mutlaka bir uzman psikoloğa gitmelidir. Ayrıca, ilaçla tedavi şekli de uygulandığından anne hastanede tedavi görebilir. Uygun ve erken teşhis ile tedavi kısa sürede etkili olmakta ve olumlu sonuçlar vermektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hamilelikte Doğum Sonrası Ve Doğum Öncesi Psikoloji
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Doğum Günün KutLu oLsun seLoM ( HayatımıN anLamı ) ..!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
..:: Mavi KedeR ::.. :: AŞK - SEVGİ - KADINCA :: Kadınlara Özel :: Hamilelik-
Buraya geçin: